2014-01-31 05:26:42
Kuşlar, heykel sanatında hayvanlar
aleminden en sık tercih edilen konulardandır. Gerek özgürlük hissi
vermesi, gerekse yumuşak ve kıvrımlı formunun toprakla işlenmesindeki
kolaylığı sanatçıları heyecanlandırmıştır.
Evde biriken çeşitli
formdaki kuş figürlerini mutfak raflarında değerlendirdik. Evin en çok
kullanılan mekanında olmasından dolayı her an görebileceğimizi düşündük.
Kuş figürlerinin üç tanesi Anadolu, bir çifti ise Meksika el
sanatlarına aittir.
Atilla Galatalı ve Füreya'nın
kuşlarının yanısıra Afrika, Uzakdoğu gibi bölgelerden de örnekler
vardır. Atilla Galatalı ve Füreya'yı haftaya anlatacağız.


Mesut Ilgım'ın (Geyre Vakfı(Afrodisias Kazıları) üyesi ve Koç Yönder Yönetim Kurulu Başkanı) aktardığına göre
"Necip
Usta Tavas'ın Medet Köyündeki ev-atölyesinde senelerce çömlekçilikle
uğraştı. Çark üzerinde işler çıkarttığı gibi kalıp dökme işleri de
vardı. İyi bir Terracottacıydı." (1)

"Kendi kendine taktığı isimle "Son
Hititli" Necip (Savcı) Usta, gençlik yıllarında yöredeki pek çok höyükte
kaçak kazılar yapmış, bunlardan da iyi paralar kazanmış ama bir yandan
da ömrünün önemli kısmını hapishanelerde geçirmiş.
Benim tanıdığım
son on senesi içinde (2010'da kaybettik) artık sadece terracotta işler
yapıyordu. Ya da yapıyorlardı, zira atölyesinden kendisinden başka,
karısı, oğlu, gelini ve şimdilerde de küçük kız torunu da durmadan
üretiyorlar.
Necip Usta'nın güvercinleri çok ünlüdür." (1)

"Yörede güvercinleri ile ünlü iki yerleşim birimi daha var. Bir tanesi Aydın'ın Karacasu ilçesi (Afrodisyas yakınlarında) diğeri de 1924 mübadelesinde nüfusunun neredeyse tamamı Yunanistan'a göç eden Fethiye'nin Kayaköy'ü. Karacasu'lu çömlekçiler de muhtemelen Kayaköy'lü çömlekçi ustalarından öğrenmişlerdir topraktan yapılan düdük kuşları." (1)

Karacasu'da yapılan kuşlar iki kanatlı, ancak
daha sonra Kayaköyden Yunanistana göçene Rum çömlekçi ustaları
yaptıkları kuşların -kendi trajedilerinin bir göstergesi olarak- birer
kanadını kırmışlar, ya da form olarak kırık bir şekil vermişler.
Bundan
etkilenen İngiliz yazar Louis der Bernieres de "Kanatsız Kuşlar" adlı
romanında destansı bir şekilde o köyde yaşananları anlatır.
Bernieres'in
daha çok bilinen bir kitabı da, II.Dünya Savaşında Yunanistanda yaşanan
olayları anlatan "Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini" adlı yapıtıdır." (1)

Sıtkı Olçar (1948-2010) Kütahya'da doğdu. 1973 yılında "Osmanlı Çini" adını verdiği kendi atelyesini kurdu. Antik desen ve formları uyguladığı çinicilik çalışmalarında, İznik ve Kütahya örneklerini ele alarak yeni biçim ve öz arayışına yöneldi. 1980 ylından itibare, özellikle İznik çinileri üzerine çalıştı ve kaybolup gitmekte olduğu sanılan Kütahya çiniciliğine yeni bir boyut ve dinamizm getirdi. Yurtiçi ve yurt dışında çok sayıda sergi açtı. Eserleri dünyaca ünlü müzelerde ve koleksiyonlarda bulunmaktadır. (2)

Kaynaklar:
(1)Mesut Ilgım (Geyre Vakfı(Afrodisias Kazıları) üyesi ve Koç Yönder Yönetim Kurulu Başkanı)